ihanet ~ إهانت
Yeni Türkçe Lugat - ihanet ~ إهانت maddesi. Sayfa: 120 - Sira: 7
1927 yılı, Yeni Türkçe Lugat,ihanet maddesi. osmanlıcada ihanet ne demek, ihanet anlamı manası, ihanet osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte ihanet hakkında bilgi. Arapça ihanet ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada ihanet anlamı
Yeni Türkçe Lugat, Mehmed Bahaeddin Toven Sözlüğü - 1927 yılı Türkçe sözlük, إهانت ihanet ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
ihanet ~ إهانت güncel sözlüklerde anlamı:
iHANET ::: (Hevn. den) Alçak ve hakir addedip itibar etmemek, kıymet vermemek. * Hainlik. Haksızlık. Kötülük.
iHANET ::: Helâk etmek. Öldürmek. Mahvetmek.
ihanet ::: (a. i. hevn'den.) : 1) haksızlık. 2) hayınlık, kötülük.
ihânet ::: hainlik.
iHaNET ::: Siz emniyet içinde meclislerde oturursunuz. İhâneti yalnız altın ve gümüşte aramayın. En büyük ihânet, kendisine güvenilerek yanında konuşulan sözleri ilgili kimselere götürmektir. (Hasen-i Basrî)
2. İsyân etmek, karşı gelmek.
Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:
Ey îmân edenler! Allahü teâlâya ve Peygamberine ihânet etmeyin. Sonra bile bile kendi emânetlerinize ihânet etmiş olursunuz. (Enfâl sûresi: 27)
Hükümete ihânet edene, Allahü teâlâ ihânet eder. (Hadîs-i şerîf-Nebras)
3. Küçük düşürmek, tahkîr etmek, hafife almak.
Bid'at sâhibine ihânet edeni Allahü teâlâ kıyâmet gününün korkusundan korur. (Hadîs-i şerîf-Fetâvâl-Haremeyn)
Fâsık (günâhkâr) kimse, âlim olsa da imâm yapılması mekrûh olur. Çünkü, İslâmiyete uymakta gevşek davranır. Buna ihânet vâcip olur. (Tahtâvî)
iHaNET ::: Siz emniyet içinde meclislerde oturursunuz. İhâneti yalnız altın ve gümüşte aramayın. En büyük ihânet, kendisine güvenilerek yanında konuşulan sözleri ilgili kimselere götürmektir. (Hasen-i Basrî)
2. İsyân etmek, karşı gelmek.
Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:
Ey îmân edenler! Allahü teâlâya ve Peygamberine ihânet etmeyin. Sonra bile bile kendi emânetlerinize ihânet etmiş olursunuz. (Enfâl sûresi: 27)
Hükümete ihânet edene, Allahü teâlâ ihânet eder. (Hadîs-i şerîf-Nebras)
3. Küçük düşürmek, tahkîr etmek, hafife almak.
Bid'at sâhibine ihânet edeni Allahü teâlâ kıyâmet gününün korkusundan korur. (Hadîs-i şerîf-Fetâvâl-Haremeyn)
Fâsık (günâhkâr) kimse, âlim olsa da imâm yapılması mekrûh olur. Çünkü, İslâmiyete uymakta gevşek davranır. Buna ihânet vâcip olur. (Tahtâvî)
İhanet :::
- Hıyanet, hainlik.
- Evlilikte, sevgide aldatma, sadakatsizlik.
- Gerektiğinde yardımda bulunmama, bir kimsenin güvenini yok etme.
ihânet ::: hainlik
ihânet ::: hainlik
ihanet ::: (a. i. hevn'den.) 1) haksızlık. 2) hayınlık, kötülük.
ihanet ::: hıyanet
İHANET :::