muhkemat ~ محكمات
Yeni Türkçe Lugat - muhkemat ~ محكمات maddesi. Sayfa: 660 - Sira: 25
1927 yılı, Yeni Türkçe Lugat,muhkemat maddesi. osmanlıcada muhkemat ne demek, muhkemat anlamı manası, muhkemat osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte muhkemat hakkında bilgi. Arapça muhkemat ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada muhkemat anlamı
Yeni Türkçe Lugat, Mehmed Bahaeddin Toven Sözlüğü - 1927 yılı Türkçe sözlük, محكمات muhkemat ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
muhkemat ~ محكمات güncel sözlüklerde anlamı:
MUHKEMAT ::: Muhkem olanlar. Sağlam ve kuvvetli olanlar. * İçinde hüküm bulunan ve mânası açık olanlar.
muhkemât ::: (a. i. muhkeme'nin c.) : içinde hüküm bulunan, mânâsı açık olan âyetler. muhkemât-ı Kur'âniyye : mânâsı sarîh, açık olan âyetler, [zıddı : "müteşâbihât" dır]
muhkemât ::: sağlam ve mânâsı açık olanlar, kuvvetliler.
MUHKEMaT ::: Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:
(Ey Habîbim!) Sana Kur'ân'ı, Allahü teâlâ inzâl etti (indirdi). Onun bir kısmı muhkemât olup, bunlar Kur'ân'ın esâsıdır. Bir kısmı da müteşâbihtir (mânâsı açıkça belli değildir). Fakat kalblerinde eğrilik bulunanlar (muhkem âyetleri bırakırlar da) fitne aramak (hakkı karıştırmak, halkı şüpheye düşürüp doğru yoldan saptırmak kastıyla) ve isteklerine göre te'vil etmek (asıl mânâsından başka mânâ vermek) için müteşâbih olan âyetlerine tâbi olurlar. Halbuki onun te'vilini Allahü teâlâdan başka kimse bilmez. İlimde rüsûh sâhibi (derin) âlimler: "Biz ona inandık, muhkemi, müteşâbihi her biri Rabbimiz Allahü teâlâ tarafındandır, hepsi haktır (doğrudur)" derler. Bunları kâmil (olgun) akıl sâhiplerinden başkası düşünemez. Yâhut bunlardan yalnız kâmil akıl sâhipleri öğüt kabûl eder. (Âl-i İmrân sûresi: 7)
Muhkemât; İslâm bilgilerinin ve ahkâmının (hükümlerinin) kaynağıdır. (Ahmed Fârûkî)
Kur'ân-ı kerîmdeki, helâl, haram, namaz, oruç, zekât ve hac gibi hükümlere âit kısımlar muhkemâttandır (İmâm-ı Süyûtî)
Muhkemâtı öğrenmeden ve muhkemâtın emirlerini yapıp yasaklarından kaçmadan, müteşâbihâta mânâ vermeye kalkışan câhildir. Hem de kendi cehlini anlamayan kara câhildir. (Ahmed Fârûkî)
muhkemât ::: islamiyetin kuvvetli emirleri , sağlam ve manası açık olanlar , kuvvetliler , içinde hüküm bulunan , manası açık olan ayetler , muhkem olanlar , sağlam ve kuvvetli olanlar , içinde hüküm bulunan ve manası açık olanlar
muhkemât ::: (a. i. muhkeme'nin c.) içinde hüküm bulunan, mânâsı açık olan âyetler. muhkemât-ı Kur'âniyye : mânâsı sarîh, açık olan âyetler, [zıddı :
MUHKEMAT :::