Çağdaş Sözlük

kulak ~ قوٓلاق

Yeni Türkçe Lugat - kulak ~ قوٓلاق maddesi. Sayfa: 564 - Sira: 8

1927 yılı, Yeni Türkçe Lugat,kulak maddesi. osmanlıcada kulak ne demek, kulak anlamı manası, kulak osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte kulak hakkında bilgi. Arapça kulak ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada kulak anlamı

Yeni Türkçe Lugat, Mehmed Bahaeddin Toven Sözlüğü - 1927 yılı Türkçe sözlük, قوٓلاق kulak ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

kulak ~ قوٓلاق güncel sözlüklerde anlamı:

Kulak :::


  1. Başın her iki yanında bulunan işitme organı
    Örnek: Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum. H. C. Yalçın

  2. Bu organın, sesleri toplayıp içeriye almaya yarayan dış bölümü

  3. Balıklarda başın iki yanında bulunan ve ağızdan alıp solungaçlardan geçirdiği suyu dışarıya vermeye yarayan yarıklardan her biri.

  4. Telli çalgılarda tel germeye yarayan burgu.

  5. Sabanın toprağa giren kısmının iki yanında bulunan ve toprağı yollara dökmeye yarayan parça.

  6. Akarsuların ve özellikle göllerin karaya giren ve durgunlaşan yerleri.

  7. Seslerin uygunluğunu seçebilme ve değerlendirebilme yeteneği.

  8. Varlıklı Rus köylüsü.

  9. Toprak sahibi olan, ücretli emek kullanarak tarımsal üretim yapan veya toprak ve tarımsal araçları kiraya vererek tefecilik yoluyla haksız kazanç sağlayan varlıklı Rus köylüsü.

  10. İşitme organı; memelilerde dış, orta ve içkulak bölgelerinden oluşan yapı.