Çağdaş Sözlük

gıybet ~ غيبت

Yeni Türkçe Lugat - gıybet ~ غيبت maddesi. Sayfa: 497 - Sira: 17

1927 yılı, Yeni Türkçe Lugat,gıybet maddesi. osmanlıcada gıybet ne demek, gıybet anlamı manası, gıybet osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte gıybet hakkında bilgi. Arapça gıybet ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada gıybet anlamı

Yeni Türkçe Lugat, Mehmed Bahaeddin Toven Sözlüğü - 1927 yılı Türkçe sözlük, غيبت gıybet ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

gıybet ~ غيبت güncel sözlüklerde anlamı:

GIYBET ::: Arkadan çekiştirmek. Hazır olmayan birisinin aleyhine konuşmak. Birisinin gıyabında hoşuna gitmeyen bir şeyi söylemek. (Gıybet odur ki: Gıybet edilen adam hazır olsa idi ve işitse idi, kerâhet edip darılacaktı. Eğer doğru dese; zâten gıybettir. Eğer yalan dese; hem gıybet, hem iftiradır. İki katlı çirkin bir günahtır. M.)(Gıybet, mahsus birkaç maddede câiz olabilir:Birisi: Şekva suretinde bir vazifedar adama der, tâ yardım edip o münkeri, o kabahati ondan izale etsin ve hakkını ondan alsın.Birisi de: Bir adam onunla teşrik-i mesâi etmek ister. Senin ile meşveret eder. Sen de sırf maslahat için garazsız olarak, meşveretin hakkını edâ etmek için desen: "Onun ile teşrik-i mesâi etme. Çünki zarar göreceksin."Birisi de: Maksadı, tahkir ve teşhir değil, belki maksadı, târif ve tanıttırmak için dese" "O topal ve serseri adam filân yere gitti."Birisi de: O gıybet edilen adam fâsık-ı mütecahirdir. Yâni fenalıktan sıkılmıyor, belki işlediği seyyiatla iftihar ediyor; zulmü ile telezzüz ediyor; sıkılmıyarak âşikâre bir surette işliyor.İşte bu mahsus maddelerde garazsız ve sırf hak ve maslahat için gıybet câiz olabilir. Yoksa gıybet, nasıl ateş odunu yer bitirir; gıybet dahi a'mâl-i sâlihayı yer bitirir.Eğer gıybet etti veyahut istiyerek dinledi; o vakit $ demeli, so a gıybet edilen adam ne vakit rast gelse: "Beni helâl et." demeli... M.)

gaybet ::: (a. i.) : (bkz. : gıybet).

gıybet ::: (a. i.) : 1) kaybolma. 2) aleyhinde bulunma, arkasından söyleme, çekiştirme, dedikodu yapma, (bkz. : gaybet).

gıybet ::: orada bulunmayan biri hakkında onun hoşuna gitmeyecek şeyler söyleyip ileri geri konuşma.

Gıybet :::


  1. Çekiştirme, yerme, kötüleme, kov.

gıybet ::: çekiştirme , arkadan çekiştirmek , bulunmama

gıybet ::: ‬çekiştirme

gıybet ::: bulunmama

gıybet ::: yokluk

gaybet ::: (a. i.) (bkz. : gıybet).

gıybet ::: (a. i.) 1) kaybolma. 2) aleyhinde bulunma, arkasından söyleme, çekiştirme, dedikodu yapma, (bkz. : gaybet).

gıybet ::: kötüleme

GIYBET :::

Arkadan çekiştirmek. Hazır olmayan birisinin aleyhine konuşmak. Birisinin gıyabında hoşuna gitmeyen bir şeyi söylemek. (Gıybet odur ki: Gıybet edilen adam hazır olsa idi ve işitse idi, kerâhet edip darılacaktı. Eğer doğru dese; zâten gıybettir. Eğer yalan dese; hem gıybet, hem iftiradır. İki katlı çirkin bir günahtır. M.)(Gıybet, mahsus birkaç maddede câiz olabilir:Birisi: Şekva suretinde bir vazifedar adama der, tâ yardım edip o münkeri, o kabahati ondan izale etsin ve hakkını ondan alsın.Birisi de: Bir a