Çağdaş Sözlük

şahid ~ شاهد

Yeni Türkçe Lugat - şahid ~ شاهد maddesi. Sayfa: 409 - Sira: 3

1927 yılı, Yeni Türkçe Lugat,şahid maddesi. osmanlıcada şahid ne demek, şahid anlamı manası, şahid osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte şahid hakkında bilgi. Arapça şahid ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada şahid anlamı

Yeni Türkçe Lugat, Mehmed Bahaeddin Toven Sözlüğü - 1927 yılı Türkçe sözlük, شاهد şahid ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

şahid ~ شاهد güncel sözlüklerde anlamı:

şAHiD ::: Şahitlik yapan. Bilen, tanıyan. Senet yerine geçecek kadar mâkul ve mu'teber sayılan. Gören. * Resul-ü Ekrem Efendimizin (A.S.M.) bir vasfı. * Melâike-i kiram. * Hazır.

şAHiD ::: (C.: Şevâhid-Şühud) Veled yatağı denilen ve çocuk ile birlikte çıkan deri.

şAHiD ::: f. Sevgili, mahbube. * Güzel, dilber.

şâhid ::: (a. s. ve i.) : şehâdet'den. c. :

şevâhid) ::: 1) şahit (*tanık). 2) senet yerine geçecek şekilde büyük bir eserden veya kimseden alınan örnek.

şâhid-i âdil ::: doğru sözlü şahit.

şâhid ::: (f. s.) : 1) sevgili, (bkz. : mahbûbe). 2) güzel (bkz. : dil-ber).

şâhid-! bâzâr ::: orta malı güzel [kadın] . şâhid-i devrân : ünlü güzel. şâhid-i zîbâ : yakışıklı güzel.

şâhid ::: şahit, tanık, gören.

şâhid ::: bütün zamanlardaki yaratıkları ve onların her hâlini gören Allah.

şaHiD ::: Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:

Ey îmân edenler! Dâimâ adâletle hareket ediniz. Adâleti yerine getirmeğe çalışınız. Allah için şâhidler olunuz. (Nisâ sûresi: 135)

Yalancı şâhid, daha şehâdet ettiği yerden ayağını kaldırmadan kendisine göklerde ve yerde bulunan melekler lânet ederler. (Hadîs-i şerîf-Zevâcir)

Şâhidin âdil olması, yâni büyük günâh işlememesi ve küçük günâha devâm etmemesi lâzımdır. (Sadrüşşerîa)

Şahid :::


  1. tanık.

şâhid ::: tanık , güzel , şahitlik yapan , bilen , tanıyan , sevgili , gören

şâhid ::: ‬tanık

şâhid ::: güzel

şâhid ::: sevgili

ŞAHİD :::

Şahitlik yapan. Bilen, tanıyan. Senet yerine geçecek kadar mâkul ve mu'teber sayılan. Gören. * Resul-ü Ekrem Efendimizin (A.S.M.) bir vasfı. * Melâike-i kiram. * Hazır