Çağdaş Sözlük

i'caz ~ إعجاز

Yeni Türkçe Lugat - i'caz ~ إعجاز maddesi. Sayfa: 53 - Sira: 13

1927 yılı, Yeni Türkçe Lugat,i'caz maddesi. osmanlıcada i'caz ne demek, i'caz anlamı manası, i'caz osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte i'caz hakkında bilgi. Arapça i'caz ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada i'caz anlamı

Yeni Türkçe Lugat, Mehmed Bahaeddin Toven Sözlüğü - 1927 yılı Türkçe sözlük, إعجاز i'caz ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

i'caz ~ إعجاز güncel sözlüklerde anlamı:

i'CAZ ::: Âciz bırakmak. Acze düşürmek, şaşırtmak. * Edb: Mu'cize derecesinde düzgün ve icazlı söz söylemek. Benzerini yapmada herkesi acze düşürmek. Güzel söz söylemekte insanların muktedir olmadıkları derece. * Mu'cizelik olan şey.(Kur'an 1350 senedir bütün hakaikını kâinat çarşısında açıp teşhir ettiği halde herkes, her millet, her memleket onun cevahirinden, hakaikından almıştır ve alıyorlar. Halbuki, ne o ülfet, ne o mebzuliyet, ne o mürur-u zaman, ne o büyük tahavvülâtlar onun kıymettar hakaikına, onun güzel üslublarına halel vermemiş, ihtiyarlatmamış, kurutmamış, hüsnünü söndürmemiş; şu hâl tek başı ile bir i'câzdır. M.)

i'câz ::: (a. i. c. : i'câzât) : 1) âciz bırakma, acze düşürme. 2) şaşırtma. 3) ed mucize sayılacak kadar düzgün söyleme. 4) bir benzerini yapmada herkesi acze düşürme. : Hadd-i i'câz, derece-i i'câz : güzel söylemenin son haddi.

i'CaZ ::: Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmin i'câzıyla ilgili olarak meâlen buyurdu ki: (Ey Resûlüm!) De ki: Yemîn ederim bu Kur'ân'ın benzerini meydana getirmek için insanlar ve cinler bir araya gelseler, birbirine destek olsalar da yine benzerini getiremezler. (İsrâ sûresi: 88) (Muhammed bin Hamza)

i'CaZ ::: Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmin i'câzıyla ilgili olarak meâlen buyurdu ki: (Ey Resûlüm!) De ki: Yemîn ederim bu Kur'ân'ın benzerini meydana getirmek için insanlar ve cinler bir araya gelseler, birbirine destek olsalar da yine benzerini getiremezler. (İsrâ sûresi: 88) (Muhammed bin Hamza)

i'câz ::: aciz bırakma , şaşırtma

i'câz ::: (a. i. c. : i'câzât) 1) âciz bırakma, acze düşürme. 2) şaşırtma. 3) ed mucize sayılacak kadar düzgün söyleme. 4) bir benzerini yapmada herkesi acze düşürme. : Hadd-i i'câz, derece-i i'câz : güzel söylemenin son haddi.

İ'CAZ :::

Âciz bırakmak. Acze düşürmek, şaşırtmak. * Edb: Mu'cize derecesinde düzgün ve icazlı söz söylemek. Benzerini yapmada herkesi acze düşürmek. Güzel söz söylemekte insanların muktedir olmadıkları derece. * Mu'cizelik olan şey.(Kur'an 1350 senedir bütün hakaikını kâinat çarşısında açıp teşhir ettiği halde herkes, her millet, her memleket onun cevahirinden, hakaikından almıştır ve alıyorlar. Halbuki, ne o ülfet, ne o mebzuliyet, ne o mürur-u zaman, ne o büyük tahavvülâtlar onun kıymettar hakaikına, onun güzel ü