etraf ~ أطراف
Yeni Türkçe Lugat - etraf ~ أطراف maddesi. Sayfa: 51 - Sira: 10
1927 yılı, Yeni Türkçe Lugat,etraf maddesi. osmanlıcada etraf ne demek, etraf anlamı manası, etraf osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte etraf hakkında bilgi. Arapça etraf ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada etraf anlamı
Yeni Türkçe Lugat, Mehmed Bahaeddin Toven Sözlüğü - 1927 yılı Türkçe sözlük, أطراف etraf ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
etraf ~ أطراف güncel sözlüklerde anlamı:
ETRAF ::: (Taraf. C.) Taraflar, yanlar, canibler, yönler, uçlar, kıyılar.
ETRAF ::: (Türfe. C.) Nazik ve zarif şeyler. * Lezzetli taamlar, güzel yemekler.
etraf ::: (a. i. tarafın c.) : yanlar, uçlar, kıyılar.
etrâf-ı halfiyye ::: anat. hayvanın iki ard ayağı.
etrâf-ı kuddâmiyye ::: anat. hayvanın iki ön ayağı.
etrâf-ı süfliyye ::: anat. her iki ayak.
etrâf-ı ulviyye ::: anat. her iki el.
etraf ::: (a. i. türfe'nin c.) : 1) zarif ve nâzik şeyler. 2) güzel yemekler.
etrâf ::: yanlar, taraflar.
Etraf :::
- Yanlar, taraflar
Örnek: Her vakit oturdukları büyücek masanın etrafına yerleştiler. P. Safa - Çevre, dolay
Örnek: Meçhul kadın korka korka etrafına bakındı. A. Gündüz - Bir kimsenin sürekli ilişkide bulunduğu kimseler, yakınlar, muhit
Örnek: Ama derdini etrafına anlatamıyordu işte. S. Ayverdi - Kanat, kol ya da bacaklar.
etrâf ::: taraflar , yanlar , yöre , çevre
etrâf ::: yöre
etrâf ::: çevre
etraf ::: (a. i. türfe'nin c.) 1) zarif ve nâzik şeyler. 2) güzel yemekler.
etraf ::: civar, çevre, muhit, ortalık, yöre
ETRAF :::