boy ~ بوی
Yeni Türkçe Lugat - boy ~ بوی maddesi. Sayfa: 170 - Sira: 16


1927 yılı, Yeni Türkçe Lugat,boy maddesi. osmanlıcada boy ne demek, boy anlamı manası, boy osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte boy hakkında bilgi. Arapça boy ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada boy anlamı
Yeni Türkçe Lugat, Mehmed Bahaeddin Toven Sözlüğü - 1927 yılı Türkçe sözlük, بوی boy ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
boy ~ بوی güncel sözlüklerde anlamı:
Boy :::
- Bir şeyin tabanı ile en yüksek noktası arasındaki uzaklık
Örnek: Boyu uzundu, yalnız biraz fazla semizdi. Ö. Seyfettin - Bir yüzeyde, en sayılan iki kenar arasındaki uzaklık, en, genişlik karşıtı.
- Uzunluk.
- Yol, ırmak, deniz kıyısı
Örnek: Sınır boylarındaki şeyhlerin göğsünde İngiliz ve Alman nişanları yan yana idi. F. R. Atay - Kumaş için ölçü.
- Uzaklık
Örnek: Günde üç boy şehrin öbür ucuna gider, gelir. H. Taner - Destan
Örnek: Boy boyladı, soy soyladı. Dede Korkut - Ortak bir atadan türediklerine inanılan toplumsal ve ekonomik ilişkilerinde anaerkil, ataerkil anlayışı uygulayan geleneksel topluluk, kabile, klan
Örnek: Türk boyları birbirlerini kardeş tanıyorlar. O. S. Orhon - Bir televizyon almacının, görüntülüğünün köşegen uzunluğuyla belirtilen büyüklüğü. (Bugüne değin ölçün bir televizyonboyu belirlenmemiştir. Çeşitli ülkelerde, genellikle en küçükten en büyüğe doğru sıralanan başlıcaboylar (köşegen uzunlukları) şöyledir: 7,5 cm, 13 cm, 28 cm, 32 cm, 36 cm, 41 cm, 43 cm, 44 cm, 48 cm, 51 cm, 59 cm, 61 cm, 63 cm, 65 cm. Buboylar, genellikle, cep televizyonu, el televizyonu, taşınabilir televizyon, salon televizyonu olarak kümelendirilir. En çok kullanılanboylar 44 cm, 51 cm, 59 cm, 61 cm'dir).T. : 1. kıta, ebat, forma, 2. ebat, ekran ebadı, ekranboyu, ekranboyutu, büyüklük
- 1. Herhangi bir filmin, iki kenarı arasında kalan uzunlukla yani eniyle belirtilen büyüklüğü. (Belli başlı filmboyları şunlardır: 8 mm, büyük 8, 9,5 mm, 16 mm, 35 mm, 70 mm. Film alıcı ve göstericileri de buboylara göre belirlenir). TV
bûy ::: koku
bûy ::: koku
boy ::: destan, kabile