tutmak ~ طوٓتمق
Yeni Türkçe Lugat - tutmak ~ طوٓتمق maddesi. Sayfa: 460 - Sira: 10



1927 yılı, Yeni Türkçe Lugat,tutmak maddesi. osmanlıcada tutmak ne demek, tutmak anlamı manası, tutmak osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte tutmak hakkında bilgi. Arapça tutmak ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada tutmak anlamı
Yeni Türkçe Lugat, Mehmed Bahaeddin Toven Sözlüğü - 1927 yılı Türkçe sözlük, طوٓتمق tutmak ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
tutmak ~ طوٓتمق güncel sözlüklerde anlamı:
Tutmak :::
- Elde bulundurmak, ele almak
Örnek: Kucağında kundaklı bir çocuk tutuyordu. Ö. Seyfettin - Ele geçirmek, yakalamak
Örnek: Evvela bu terbiyesiz köpeği tuttu, bağladı. Ö. Seyfettin - Avlamak
Örnek: Dalyan işletiyorum, tuttuğumuz balığı tekrar denize döküyoruz. R. H. Karay - Yanında bulundurmak, alıkoymak.
- Hürriyetinden yoksun bırakıp bir yere kapamak, tevkif etmek
Örnek: Vahşidir, hiçbir zaman onu kafeste tutmak mümkün değildir. S. F. Abasıyanık - Kaplamak
Örnek: Tabanı otuz, otuz beş metre kadar tutan bir eşkenar üçgen biçimindedir. T. Buğra - Kırağı, çiğ veya kar bir yüzeyde görünür durumda olmak, kalmak
Örnek: Şu yağan kar bir tutsun, seyreyle sen ertesi gün çocukları. S. F. Abasıyanık - Denetimi ve yetkisi altına almak.
tutmak ::: ağrımak, alıkoymak, avlamak, bağlamak, başlamak, beğenmek, benimsemek, bürümek, gi
rişmek, izlemek, kalmak, kaplamak, kapmak, kavramak, kullanmak, müdafaa etmek, saklamak,
sarmak, saymak, sunmak, taraftar olmak, tutuklamak, uğramak, ulaşmak, varmak, yakala