şehadet ~ شهادت
Yeni Türkçe Lugat - şehadet ~ شهادت maddesi. Sayfa: 420 - Sira: 4
1927 yılı, Yeni Türkçe Lugat,şehadet maddesi. osmanlıcada şehadet ne demek, şehadet anlamı manası, şehadet osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte şehadet hakkında bilgi. Arapça şehadet ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada şehadet anlamı
Yeni Türkçe Lugat, Mehmed Bahaeddin Toven Sözlüğü - 1927 yılı Türkçe sözlük, شهادت şehadet ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
şehadet ~ شهادت güncel sözlüklerde anlamı:
şEHADET ::: (Bak: şahadet)
şahadet ::: (a. i.) : 1) şahitlik, şahitlik etme, *tanıklık. 2) bir şeyin doğruluğuna inanma. 3) delâlet, alâmet, işaret. 4) "eşhedü en lâ ilahe il lallâh... " cümlesini söyleme. 5) şehitlik, şehit olma. 6) gözle görülen şeyler, varlıklar, dünyâ. Âlem-i şahadet : Dünyâ, cihan. Âlim-ül-gayb ve-ş-şâhâde (görülen ve görülmiyen şeyleri bilen) : Allah.
şehâdet ::: şehitlik, şahitlik.
şEHaDET ::: Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Onlar yalan yere şehâdet etmezler. (Furkân sûresi: 72)
Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: "En büyük günâhları size haber vereyim mi?" "Evet, yâ Resûlallah" dedik. "Allahü teâlâya şirk koşmak, anaya-babaya âsî olmaktır" buyurdu. Sonra doğrulup oturdu ve: "Dikkat ediniz! Yalan sözden ve yalan yere şehâdetten sakınınız" buyurdu ve bu sözü tekrâr eyledi. (Hadîs-i şerîf-Buhârî, Müslim)
Şehâdet, zan ve şek (şüphe) ifâde eden sözlerle olmaz. Bir hâdise hakkında "zannıma" veya "bildiğime göre şöyledir" şeklindeki haberler şehâdet sayılmaz. (İbn-i Âbidîn)
Namaz kılmayanın şehâdeti kabûl olmaz. Çünkü, fâsıktır, açıkça günah işlemektedir. (İbn-i Âbidîn)
2. Şehîdlik, şehîd olmak. (Bkz. Şehîd)
Cemel ve Sıffîn vak'alarını hazırlayan karışıklıkların ortaya çıkması, hazret-i Osman'ın şehâdeti ile başlamıştır. (İmâm-ı Rabbânî)
Şehadet :::
- Tanıklık, şahitlik
- Yüksek bir ülkü uğrunda ölme, şehit olma.
şehâdet ::: şahitlik , şehitlik , tanıklık
şahâdet ::: şahitlik , tanıklık
şahâdet ::: tanıklık
şahâdet ::: şahitlik
şahâdet ::: şehadet getirme
şahâdet ::: şehitlik
şehâdet ::: tanıklık
şehâdet ::: şehitlik
Şehadet ::: Yüksek bir ülkü uğrunda ölme, şehit olma
şahadet ::: (a. i.) 1) şahitlik, şahitlik etme, *tanıklık. 2) bir şeyin doğruluğuna inanma. 3) delâlet, alâmet, işaret. 4)
ŞEHADET :::